• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
    • Görsel Destekli Tarih Videoları Sesli Tarih Menüsünde
    • Özgün Tarih Materyalleri
    • Tarihi Fıkralar
    • Tarih Yazılısından İnciler
    • Tübitak Tarih Proje Örnekleri
    • Sınavlar Bölümünde Bilgilerinizi Test Edebilirsiniz
    • Peygamberimizin Hayatı ve Örnek Ahlakı
    • KPSS Sunuları Yenileniyor
    • Bulmacalarla Tarih Öğreniyorum
    • Tarih Sunuları için tıklayınız.
    • En güncel tarih sunuları burada.

Anasayfa

28 yağında tahta geçen, Sultan Alâeddin Keykubâd Türkiye’de ‘‘birinci imparatorluk’’ dediğimiz Selçuklu çağı hükümdarlarının en haşmetlisi, belki en büyüğüdür. “İkinci imparatorluk” olan Osmanlı çağı Türkiye’sinde Kanunî Sultan Süleyman neyse, Selçuklu Türkiyesi’nde de Alâeddin Keykubâd odur. 1219 Aralığından 30 Mayıs 1237’de 45 yaşında ölümüne kadar 17 yıl, 5 ay tahtta kalmıştır.
25.09.2017
II. Sultan Mahmud tahta çıkınca sadrâzam olan Alemdar Mustafa Paşa, yenilik hareketine taraftar bir asker görünmesine rağmen III. Selim’in başlattığı reformları başarıya ulaştıracak bir adam değildi. Devletin merkezî idaresi hakkında bir şey bilmiyordu. İstanbul’a yerleşen gönüllüleri de, Yeniçeriler derecesinde zorbalığa başlamışlardı. Genç .padişah, bütün bunları önleyecek nüfuzu elde edememişti. Kapıkulu ocakları, başta yeniçeriler olmak üzere, Alemdar’ı yok etmek ve padişahı sindirmek için fırsat kolluyorlardı.
25.09.2017
Bugün başta dünyanın en büyük bir arşivi olan Başbakanlık Arşivi olmak üzere Türkiye arşivlerinde, milyarlarca yaprak tarihî vesika bulunmaktadır. Bu zenginlik, atalarımızın, Osmanlı Türklerinin yazılı kâğıda karşı gösterdikleri dikkât ve sevginin sonucudur. Osmanlı devlet teşkilâtında vesikaların ne kadar itina ile yazılıp korunduğu hakkında kısa bir fikir edinmemiz, bu iddiamızı ispat etmeye kâfidir.
24.09.2017
XIII. asrın ikinci yarısında Anadolu Selçuklularının idaresinde bulunan Türkiye devleti, tam bir çöküntü devresine girmişti. Yüzyılın sonlarında Selçukoğulları düşmek üzereydi ve onların Anadolu’yu birleştiren otoritesi yok olmuştu. Ülke, birçok Türk beyliğine ayrılmış, birliğini kaybetmişti. Anadolu Türkü’nün tek tesellisi, batıda, “uc” denen Bizans sınırındaydı. Enerjik Türk kitleleri buralarda uc beylerinin hizmetine giriyor, gaza ve cihâd üe ün ve bahtiyarlık kazanıyorlardı. Ege, Akdeniz ve Karadeniz kıyılarının büyük kısmı Türklerdeydi. Marmara’ya da erişileceğine, dünyanın en hassas noktası olan Boğazlara çıkılacağına hiç bir Türk’ün şüphesi yoktu. Bu işi başaran uc beyi, Selçukoğullarından boşalan büyük hakanlık tahtına oturmaya hak ve liyakat kazanacaktı.
24.09.2017
Osmanlıların menşei, bir hayli karanlıktır. Devletin kuruluşundan ancak belirli bir zaman sonradır ki açık ve kesin tarihî bilgilere malik olabiliyoruz. Bunun sebebi, ilk zamanlarda, o çağ tarihçilerinden hiç birisinin bu küçücük devlete önem vermemesi ve geleceğini tahmin edememesidir. Sonradan gelen tarihçilerin Osmanlıların ilk zamanlan hakkında yazdıklarının önemli bir kısmının uydurma olduğu, Türk ve Avrupalı tarihçilerin son çalışmalarıyla, kesin şekilde anlaşılmıştır. İlk devirler, hattâ umumî olarak İstanbul’un Fethi’nden önceki çağ hakkındaki bilgisizliğimizin bir sebebi de, 1402’-ye kadar toplanan Osmanlı devlet arşivinin, Timur istilâsında Bursa yağmalanırken yakılmış olmasıdır. Bundan dolayı, 1402’den önceye ait elimizde pek az resmî vesika vardır.
24.09.2017
Osmanlı devletinin Avrupa’da yaptığı baş döndürücü fetihlerin sırlarından biri, “akıncı” denen askerî sınıfın varlığıdır. Bugünün “komando” larına karşılık olan akıncılar, düşmanın İktisadî ve manevî yapışım altüst ederek, savaşın kazanılmasında pek önemli bir rol oynarlardı. Türk akın tekniği şöyleydi: Akıncı ordusu, belirli yerlerde parçalara ayrılır, o parçalar gene belirli yerlerde daha küçük birliklere bölünerek yollarına devam ederlerdi. Her birliğin tahrip edeceği şehir ve kasabalar önceden kararlaştırılırdı. Dönüşte birlikler, gene belirli yerlerde fakat evvelce ayrıldıkları mevkilerde olmamak üzere birleşirler, birkaç birleşmeden sonra tekrar tek ordu hâline gelip Türk topraklarına dönerlerdi. Bu durum, düşman ülkesini dehşet içinde bırakır, yıldırımlar ve kasırgalar gibi esip geçen akıncıların nerede ve ne zaman bulundukları ve bulunacakları hakkında yüzlerce söylenti çıkardı.
24.09.2017
Milât’tan önce III. yüzyılda Teoman ve oğlu Mete çağında Türkler, büyük bir imparatorluk kurdular. Bu devlet, Büyük Okyanus ile Karadeniz arasında uzanıyor, Asya’nın bütün kuzey yansım kaplıyordu. Büyük Türk Hâkanlığı’nın Müslüman dinini kabul ettiği X. yüzyıla kadar 1.200 sene Türkler, sarsıntılı devirler geçirmekle beraber, Asya'nın kuzey yansındaki devletlerini ve hâkimiyetlerini devam ettirdiler. Böyle sürekli ve istikrarlı bir imparatorluğun varlığı, ticaret ve iktisat hayatına büyük bir » canlılık getirdi. Bu canlılık, Büyük Türk Hâkanlığı’nı ayakta tutan başlıca güç kaynaklarından biri oldu.
24.09.2017
10 Şubat 1560’da büyük bir armada Sicilya’dan hareket etti. Başta İspanya olmak üzere Almanya, Papalık, Malta, Toskana, Ceneviz gibi devletlerin donanmalarından meydana gelen bu armadada 200 gemi vardı. Forsalar dışında 30.000 asker taşıyordu. 22 yıldan, Preveze’den beri Hıristiyan âleminin çıkardığı en büyük deniz kuvvetiydi. 2 Martta Haçlılar, Tunus’un güneyinde bir Türk deniz üssü olan Cerbe adasına geldiler. Trablusgarb beylerbeyisi Turgut Paşa, durumu İstanbul’a bildirdi.
24.09.2017
Kapdân-ı Derya Barbaros Hayreddin Paşa, son deniz seferine çıkmak üzere 28 Mayıs 1543’te İstanbul’dan ayrıldı. Kumanda ettiği Türk Donanmanda 154 parça savaş gemisi vardı. Seferin hedefi, Fransa’ya yardım etmek, bu devletin İmparator Şarlken tarafından yutulmasını önlemekti.
23.09.2017
Malazgirt zaferinden 10 yıl sonra Türkler, Marmara’ya eriştiler. İznik başkent olmak üzere Türkiye devleti buruldu. Anadolu’da Türkiye devlet-tinin kurulması ve dünyanın en enerjik milletinin Küçük-Asya’yı ikinci bir anayurt hâline getirmesi, Avrupa’yı dehşet içinde bıraktı. En büyük Hıristiyan devleti olan Bizans’ın da Türklerin eline geçeceğinden kimsenin şüphesi kalmadı. Hıristiyanlar, ne pahasına olursa olsun Türklerin Rumeli’ne atlamalarına engel olmak, hattâ onları Anadolu ve Akdeniz çevresinden de sürüp atmak istiyorlardı. Böyle bir hareketi ancak bütün Avrupa devletleri bir araya gelirlerse başarabilirlerdi. Papa, bu işe önayak oldu ve Bizans dahil bütün Hıristiyan devletlerini Türklere karşı birleştirdi. Bu suretle Türklere, Müslüman dininin savunulması görevi de düşüyordu.
24.09.2017
... 15 ...

 


Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi15
Bugün Toplam900
Toplam Ziyaret1269324
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar42.330942.5006
Euro49.335349.5330
Saat