XIII. asrın ikinci yarısında Anadolu Selçuklularının idaresinde bulunan Türkiye devleti, tam bir çöküntü devresine girmişti. Yüzyılın sonlarında Selçukoğulları düşmek üzereydi ve onların Anadolu’yu birleştiren otoritesi yok olmuştu. Ülke, birçok Türk beyliğine ayrılmış, birliğini kaybetmişti. Anadolu Türkü’nün tek tesellisi, batıda, “uc” denen Bizans sınırındaydı. Enerjik Türk kitleleri buralarda uc beylerinin hizmetine giriyor, gaza ve cihâd üe ün ve bahtiyarlık kazanıyorlardı. Ege, Akdeniz ve Karadeniz kıyılarının büyük kısmı Türklerdeydi. Marmara’ya da erişileceğine, dünyanın en hassas noktası olan Boğazlara çıkılacağına hiç bir Türk’ün şüphesi yoktu. Bu işi başaran uc beyi, Selçukoğullarından boşalan büyük hakanlık tahtına oturmaya hak ve liyakat kazanacaktı. |